•  
  •  
  •  
  •  

YAYINLARIMIZ

  • DOĞUM BORÇLANMASI PRİMİ VERGİ MATRAHINI NASIL ETKİLER?

    ÖZ

    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, sigortalılara Sosyal Güvenlik açısından belli süreleri borçlanma hakkı vermekte ve bu süreler borçlanıldığında daha erken emekli olma imkânı sağlanmaktadır. Bu imkânların en önemlilerinden biri olarak gösterilen doğum borçlanması, son dönemde yapılan düzenlemeler neticesinde kapsamın genişletilerek üç çocuğa çıkarılmıştır. Bu yazımızda ise doğum borçlanması hakkından yararlanmak amacıyla kendileri veya eşleri adına prim ödeyenlerin bu primlerini vergi matrahında indirim konusu yapabilme hususu üzerinde durulacaktır.
    Anahtar Sözcükler: Doğum Borçlanması, Sigorta Primi, Vergi Matrahı

    1. GİRİŞ

    Doğum borçlanması, ilgili Kanunlar gereği verilen ücretsiz doğum izni ya da analık izni süreleri ile sigortalı kadının doğum süreleri borçlanmasıdır. Doğum borçlanması, sosyal güvenlik sistemimizde düzenlenmiş bulunan bir hizmet borçlanması türüdür. Bu nedenle söz konusu borçlanma, doğum yapan kadınların çalışma yaşamlarındaki mağduriyetlerini azaltmak açısından büyük bir öneme sahiptir. Bu çalışmada, çalışanların kendileri yahut eşleri için sosyal güvenlik kurumuna ödenen doğum borçlanması priminin ücrete ilişkin vergi matrahından indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hakkında bilgi verilecektir.

    2. DOĞUM BORÇLANMASI NEDİR?

    Doğum borçlanması imkânı, 5510 sayılı Kanun’un 4/1- (a) maddesi kapsamında çalışan sigortalılara tanınmış bir hak iken,  “6552 sayılı İş Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması İle Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun” (Torba Yasa) ile bu hakkın kapsamı genişletilmiştir. Düzenlemeye göre, ilk defa 5510 sayılı Kanuna göre hizmet akdiyle çalışanlar ve kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmaya başlayan sigortalılar, 2925 sayılı Kanuna tabi sigortalılar ile mülga 506 sayılı Kanun, 1479 sayılı Kanun ve 2926 sayılı Kanununa tabi olan sigortalılar ve hak sahipleri, sigortalının en son çalışmasının/hizmetinin geçtiği sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine başvurarak, kamu görevlileri ise “SGK Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü Sigortalı Tescil ve Hizmet Daire Başkanlığı”na borçlanma talep dilekçesiyle başvuruda bulunarak doğum borçlanması yapabileceklerdir. Doğum borçlanması talebinde bulunan kadın sigortalının işvereninden belge istenilmeksizin Sosyal Güvenlik Kurumu hizmet kayıtlarından tespiti yapılarak işlem sonuçlandırılacaktır.
    Yapılan yeni düzenleme ile doğum borçlanması üç defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla borçlanılacak süreler şeklinde belirlenmiştir.
    Daha açık bir ifadeyle, doğum borçlanması talebinde bulunabilecek kişiler şöyle sıralanabilir;

    1. Kanuna göre hizmet akdi veya doğum tarihinde hizmet akdi çalışması bulunup daha sonra  kendi nam ve hesabına bağımsız çalışma kapsamında sigortalı sayılanlar,
    1. Daha önce hizmet akdi çalışması bulunup 2008 yılı Ekim ayı başından sonra ilk defa Kanuna göre kamu görevlisi kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar,
    2. 5510 sayılı Kanunun 5 inci maddesi gereğince haklarında bazı sigorta kolları uygulananlar,
    3. 2925 sayılı Kanuna tabi sigortalılar ile bunların hak sahipleri.

    Doğum borçlanmasının gerçekleştirilebilmesi için birtakım şartların yerine getirilmesi yahut mevcut bulunması gerekir. 5510 sayılı Kanuna göre hizmet akdiyle   kapsamındaki sigortalı kadının doğum nedeniyle çalışamadığı iki yıllık süreyi borçlanabilmesi için;

    1. Sigortalı kadının doğumdan önce çalışmaya başlayarak sigortalılık şartını yerine getirmesi, (tescil edilme ve prim ödeme)
    2. Doğumdan sonra adına prim ödenmemesi, •   Borçlanacağı sürede çocuğunun yaşaması, Gerekmektedir.

    Bununla beraber ilgili mevzuat kapsamında doğum borçlanmasının süreleri belirlenmiştir;

    1. Sigortalı kadının doğumdan sonraki sekiz haftalık, çoğul gebelik halinde ise on haftalık süreleri, doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışması halinde, doğum sonrası istirahat süresine eklenen süre dahil toplam istirahat süresi ile birlikte toplam iki yıllık süre borçlanılabilir.

     

    1. Kadın sigortalılar doğum nedeniyle çalışamadıkları en fazla iki defa olmak üzere ikişer yıllık sürelerini (toplamda en fazla 4 yıla tekabül etmektedir.) borçlanabilir.
    2. Doğum borçlanması talebinde bulunan kadın sigortalıların doğum yaptığı tarihten sonra  adına primi ödenmiş süreler borçlanma hesabında dikkate alınmaz. Prim ödenmiş süreler iki yıllık süreden düşülerek kalan süre borçlandırılacaktır
    3. Doğum borçlanması yapılacak sürede çocuğun vefat etmesi halinde vefat tarihine kadar olan süreler borçlanılabilir.
    4. İlk doğumunu yaptıktan sonra iki yıl dolmadan ikinci doğumunu yapan kadın sigortalı, ilk doğumdan ikinci doğuma kadar geçen süre ile ikinci doğum için borçlanabileceği iki yıllık sürenin toplamı kadar geçen süre borçlanılabilir.

    3. DOĞUM BORÇLANMASININ VERGİ MATRAHINA ETKİSİ

    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “Sigortalıların Borçlanabileceği Süreler” başlıklı 41 inci maddesinde,
    “Bu Kanuna göre sigortalı sayılanların;
    a) Kanunları gereği verilen ücretsiz doğum ya da analık izni süreleri ile 4
    üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalı kadının, üç defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla borçlanılacak sürelerde uzun vadeli sigorta kolları açısından sigortalı sayılmaması ve çocuğunun yaşaması şartlarıyla talepte bulunulan süreleri ...
    kendilerinin veya hak sahiplerinin yazılı talepte bulunmaları ve talep tarihinde 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt ve üst sınırları arasında olmak üzere, kendilerince belirlenecek günlük kazancın % 32’si üzerinden hesaplanacak primlerini borcun tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde ödemeleri şartı ile borçlandırılarak, borçlandırılan süreleri sigortalılıklarına sayılır.
    ...”  hükmü yer almıştır.
    193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde ücretin tarifi yapılmış olup, 63 üncü maddesinde de,
    «Ücretin gerçek safi değeri işveren tarafından verilen para ve ayınlarla sağlanan menfaatler toplamından aşağıdaki indirimler yapıldıktan sonra kalan miktardır.

    ...

    1. - Kanunla kurulan emekli sandıkları ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20’nci maddesinde belirtilen sandıklara ödenen aidat ve primler;
    2. - Sigortanın veya emeklilik sözleşmesinin Türkiye’de kain ve merkezi Türkiye’de bulunan bir sigorta veya emeklilik şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla; ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primler ile bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları,

    İndirim konusu yapılacak prim, aidat ve katkıların toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin % 10›unu (bireysel emeklilik sistemi dışındaki şahıs sigorta poliçeleri için ödenen primlerde, ödendiği ayda elde edilen ücretin % 5›ini) ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz.
    ...”  hükümlerine yer verilmiştir.

    Öte yandan, konu ile ilgili olarak Gelir Vergisi Genel Tebliğinde de gerekli açıklamalar yapılmıştır.

    4. SONUÇ

    Emeklilik aidat  ve sosyal sigortalar primlerinin gider olarak indirilmesi kabul edilmiş bulunan kurumlara, kanunlarında öngörülen şekilde ücretten kesilmek suretiyle  ödenen borçlanma aidat ve primlerinin miktarına ve nispetine bakılmaksızın kesildiği aya ait gelir vergisi matrahının bulunmasında gider olarak indirilmesi, aidat toptan ödenmişse, ödenen tutara ulaşıncaya kadar bu miktarın ücretlerin vergiye tabi tutarından indirilmesi gerekir. Bu nedenle, ödenen doğum borçlanması primlerinin tutar ve oranına bakılmaksızın ilgili kuruma ödendiği tarihten sonraki dönemlerde elde edeceğiniz ücretlere ait vergi matrahının tespitinde göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Bu durumda, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigorta Kanununun sigortalıların borçlanabileceği süreler başlıklı  41 inci maddesinin (a) fıkrasına göre doğum izin sürelerinin borçlanılması nedeniyle, ödenilen borçlanma primlerinin gelir vergisi matrahının tespitinde göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
    Gelir Vergisi Kanununun 63 üncü maddesinin 2 numaralı bendi uyarınca, ücretlilerin kendileri için Sosyal Güvenlik Kurumuna ödedikleri sigorta primOCAK - ŞUBAT
    leri, ücretin safi tutarının hesaplanmasında indirim olarak dikkate alınmasına karşın, ücretlinin eşi için Sosyal Güvenlik Kurumuna ödediği primlere anılan bent hükmünde yer verilmediğinden, bu primlerin indirim konusu yapılması mümkün değildir.

    KAYNAKÇA T.C. yasalar (16.06.2006). 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu. Ankara : Resmi Gazete (26200 sayılı) T. C. Yasalar (11.09.2014). 6552 sayılı İş Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması İle Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun. Ankara : Resmi Gazete

    (29116 sayılı)

     

     


     

     

    Kaynak;İSMMMO Mali Çözüm Dergisi

İletişim Bilgisi

  1. IBOSB Birlik San. Sit.
    Birlik 1 İş Merkezi
    No : 5 Kat : 4/63
    Beylikdüzü / İSTANBUL
  2. 0212 875 11 41
    0532 594 34 91
info@altanmusavir.com
 İletişim Formu

Bizlere ulaşabilmeniz için lütfen yandaki formu tıklayarak gerekli alanları doldurunuz...